Kızlık zarı dikimi tıptaki adı himenoplasti ya da himen rekonstrüksiyonu olarak bilinir. Himen doğuştan gelen ince bir doku parçasıdır. Vajina girişinde yer alır ve bireyden bireye şekli, kalınlığı ve esnekliği değişkenlik gösterir. Kimi kadınlarda doğuştan çok ince ya da açık olabilir. Aynı zamanda bazen esnekliği nedeniyle ilişki sonrası dahi bozulma göstermeyebilir. Zarın tekrar dikilmesi işlemine himenoplasti adı verilir.
Himenoplasti, daha önce yırtılmış ya da zarar görmüş olan kızlık zarının cerrahi yollarla onarılması işlemidir. Temel amaç, zarın eski haline benzer bir yapı kazandırılmasıdır. Burada bilinmesi gereken önemli bir detay tıbbi olarak kızlık zarının orijinal haliyle yeniden yapılması mümkün değildir. Cerrahi olarak benzetilen bir doku onarımı sağlanır ve genellikle bu işlem, kanama beklentisi olan cinsel ilişki öncesi yapılır.
Kızlık zarı dikimi, belirli bir yaş grubuna ya da sosyal kesime özel bir işlem değildir. Her kadının yaşam öyküsü ve karşılaştığı toplumsal koşullar farklı olduğundan, bu operasyonu tercih eden kişilerin gerekçeleri de çeşitlilik gösterir. Genel olarak, kızlık zarı dikimi, daha önce cinsel birliktelik yaşamış ya da farklı nedenlerle kızlık zarında yırtılma meydana gelmiş kadınlara uygulanabilir. Kızlık zarı dikimi için gereken şartlar kişinin reşit olması ve sağlık açısından uygun bulunmasıdır. “Kızlık zarı saat 3 yönünde yırtılma nedir?” sorusunun yanıtı zarın sağ yan tarafında oluşan küçük bir yırtığı ifade eder. “Kızlık zarı saat 7 yönünde yırtılma nedir?” ise zarın sol alt bölümünde oluşmuş yırtıktır. Aynı zamanda “Kızlık zarı saat 6 yönünde yırtılma nedir?” sorusunun yanıtı da zarın alt orta kısmındaki yırtığı tanımlar.
Kızlık zarı dikimi için başvurulması gereken tıbbi birim, kadın hastalıkları ve doğum bölümüdür. Bu alanın uzmanları yani jinekologlar, kadın üreme sistemi konusunda eğitim almış ve bu tür cerrahi işlemleri gerçekleştirme yetkisine sahip hekimlerdir. Eğer bu operasyon düşünülüyorsa, öncelikle bir jinekoloji uzmanına danışılarak muayene olunması gerekir çünkü her bireyin anatomisi, doku yapısı ve genel sağlık durumu farklıdır. İşlem öncesi bir değerlendirme yapmak hem güvenlik hem de başarı açısından çok önemlidir.
Bazı hastanelerde ya da kliniklerde bu işlem “estetik jinekoloji” kapsamında sunulmakta ve özel alanlara yönlendirme yapılmaktadır. Devlet hastanelerinde bu tür talepler daha çok etik çerçevede ele alındığından, her yerde rutin bir uygulama olmayabilir. Özellikle özel sağlık kuruluşlarında, himenoplasti işlemi daha yaygın olarak gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte bazı klinikler bu hizmeti daha gizli ve kişisel mahremiyetin ön planda tutulduğu şekilde planlamaktadır. Dolayısıyla işlem düşünülüyorsa, detaylı bilgi ve randevu için öncesinde ilgili sağlık kuruluşu ile iletişime geçmek en sağlıklı yol olacaktır. “Kızlık zarı dikimi eskisi gibi olur mu?” sorusu kalıcı yöntemlerde estetik olarak olumlu sonuç verdiği için evet şeklinde yanıtlanır.
Unutulmamalıdır ki kızlık zarı dikimi tıbbi bir müdahaledir ve mutlaka deneyimli, güvenilir bir jinekolog tarafından steril koşullarda yapılmalıdır. “Kızlık zarı dikimi e devlette görünür mü?” sorusu, işlemin resmi kayıtlarda yer almadığı için genellikle hayır şeklindedir.
Kızlık zarı dikimi, tıbbi adıyla himenoplasti, genellikle lokal anesteziyle uygulanan, kişinin ihtiyacına ve anatomik yapısına göre farklı tekniklerle gerçekleştirilen cerrahi bir işlemdir. En sık uygulanan yöntemlerden biri, “primer onarım” olarak da adlandırılan basit dikiş tekniğidir. Bu yöntemde eğer kızlık zarının yırtılan parçaları hala mevcutsa bu parçalar özel, ince cerrahi iplerle birbirine dikilerek zarın eski yapısına yakın bir form elde edilir. Dikişler genellikle kendiliğinden eriyen türdedir, bu da işlem sonrası dikiş alma gibi ek bir müdahaleye gerek bırakmaz.
İşlem çoğunlukla lokal anesteziyle, yani sadece bölgenin uyuşturulmasıyla yapılır ancak kişinin kaygı düzeyi yüksekse veya işlem psikolojik olarak zorlayıcıysa, sedasyon ya da genel anestezi tercih edilebilir. “Kızlık zarı dikimi kaç saat?” sorusu işlemin ortalama süresini merak edenlerin sık sorduğu bir sorudur. “Kızlık zarı dikimi kaç dk?” sorusu, genellikle 20–30 dakika olarak açıklanır. Ortalama işlem süresi 20 ila 30 dakika arasında değişir. Basit dikiş yöntemi, genellikle kısa süreli çözüm isteyen, yani işlem sonrası birkaç gün ya da hafta içinde cinsel birliktelik planlayan kadınlar için uygundur.
Eğer kızlık zarının kalıntıları yeterli değilse ya da kişi daha kalıcı bir çözüm arıyorsa, “flep yöntemi” devreye girer. Bu teknikte, vajina iç duvarından alınan ince mukoza dokusu kullanılarak yeni bir zar benzeri yapı oluşturulur. Doku, bölgeye uygun şekilde şekillendirilir ve doğal görünüme en yakın şekilde dikilir. Bu işlem daha detaylıdır ve cerrahi beceri gerektirir.
Flep yöntemi genellikle genel anesteziyle yapılır ve işlem süresi 45 dakikayı bulabilir. Avantajı, oluşturulan yapının daha uzun süre kalıcı olmasıdır. Kadın isterse aylar, hatta yıllar sonra ilişkiye girdiğinde bile, işlem etkisini sürdürebilir. Bu nedenle flep yöntemi, işlem ile cinsel birliktelik arasında uzun bir süre olmasını isteyen kadınlar tarafından daha çok tercih edilir.
Gelişen teknolojiyle birlikte, bazı kliniklerde lazer destekli onarım teknikleri de uygulanmaya başlanmıştır. Lazer, hem daha kontrollü kesi yapmayı hem de doku iyileşmesini hızlandırmayı sağlar. Ancak bu yöntem her yerde standart bir uygulama değildir ve mutlaka deneyimli ellerde yapılmalıdır. Lazerle yapılan işlemler daha az kanama ve daha kısa iyileşme süresi sunabilir; fakat kişinin beklentisine göre bu yöntemin uygunluğu doktorla birlikte değerlendirilmelidir.
Operasyon öncesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından detaylı bir değerlendirme yapılır, işlem sonrasında ise birkaç hafta boyunca hijyen kurallarına dikkat etmek, cinsel ilişkiden ve fiziksel zorlanmalardan kaçınmak gerekir.
Kızlık zarı dikimi, teknik olarak küçük çaplı bir cerrahi işlem olsa da, her tıbbi müdahalede olduğu gibi bazı riskleri ve olası komplikasyonları beraberinde getirebilir. Geçici kızlık zarı dikimi riskleri enfeksiyon ve kısa sürede açılma ihtimali olabilir. Karşılaşılan risklerden biri enfeksiyondur; işlem sonrası bölge yeterince temiz tutulmazsa ya da hijyen kurallarına uyulmazsa, vajinal bölgede iltihaplanma görülebilir. Ayrıca bazı durumlarda dikişler zamanından önce açılabilir, bu da hem estetik sonucu hem de işlevsel beklentiyi olumsuz etkileyebilir. Özellikle işlem sonrası dönemde ağır egzersiz, vajinal tampon kullanımı veya erken cinsel ilişki gibi faktörler, dokunun iyileşmesini zorlaştırabilir. Nadiren de olsa, operasyon sonrası bölgede aşırı hassasiyet, şişlik ya da ağrı gibi belirtiler uzun süre devam edebilir.
“Kızlık zarı dikimi hamile kalmaya engel mi?” sorusunun yanıtı hayırdır. Psikolojik açıdan da dikkat edilmesi gereken bir yön vardır; işlem her ne kadar fiziksel olarak başarılı geçse de, bazı kadınlarda duygusal anlamda beklenti karşılanmadığında hayal kırıklığı, suçluluk ya da pişmanlık duyguları gelişebilir. Bu nedenle kızlık zarı dikimi kararı, sadece cerrahiye değil aynı zamanda kişinin psikolojik hazırlığına da dayanmalıdır. Sürecin güvenli, sağlıklı ve bilinçli ilerleyebilmesi için, deneyimli bir kadın doğum uzmanı ile görüşülmeli ve karar öncesi tüm olasılıklar detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Kızlık zarı dikimi ile ilgili bilgiler en doğru şekilde kadın doğum uzmanından öğrenilmelidir.
Siz de kızlık zarı dikimi hakkında merak ettiklerinizi öğrenmek için Op. Dr. Esra Çabuk Cömert’in muayenehanesinden bilgi alabilirsiniz.